Evliliklerin kritik yılları, uzun yıllardır adını duyduğumuz bir kavram. Evlilikte ilk 2 yılının önemi, evliliğin ilk 5 senesinin boşanmanın en sık yaşandığı yıllar olarak istatistiklerde karşımıza çıkması, evliliğin 16. yılı ile çiftlerin yeni problemlerle boğuşmaya başlaması bu konudaki tespitlerden sadece birkaçı. Peki evliliklerde 10 yılın ardından en sık rastlanan problemler nelerdir? Bu problemleri aşmak nasıl mümkün olur? Gelin bu soruların cevabını birlikte cevaplayalım.
Eşimle Ev Arkadaşı Gibi Olduk
Uzun yıllar evli olan çiftlerden alacağınız ilk tavsiye, aradaki etkileşimi canlı tutmanın gayret gerektirdiği olacaktır. Eşler, dışarı çıkma, düşünceli minik jestler ya da çift terapisi gibi tedbirler almadığı zaman, romantik bağlantıları zarar görür ve zamanla aynı evde yaşayan iki ev arkadaşına dönüşebilir. Birlikte geçirilen 10 yılın ardından günlük hayatın kaygıları, birbirinizle ilgilenmenize engel olabilir. Bunu çözmek için ise en önemli adım, romantik ilişkinizi canlı tutmak konusunda istekli olmaktır. Ev, iş, okul gibi sorumlulukları zaman zaman esnetmek, birbirine zaman ayırmak, baş başa kalacağınız ortamlar yaratmak, ilişkinizin romantik boyutunu destekleyecektir.
Eşimle Birlikte Olmaktan Sıkıldım
Evlilikler, filmlerde, kitaplarda sözü edildiği gibi her anı heyecanla dolu bir macera değildir. Evliliklerden, birlikteliklerden sıkılmak, genellikle çiftlerin birbirini cepte sayması ile gelişir. Tüm yaptıklarınızın rutine dönüşmesi, birlikteliğinizi sıkıcı bulmanıza neden olabilir. Sıkıntıyı aşmak için bazı riskler alabilir, konuşmaktan çekindiğiniz konuları masaya yatırabilir, rutininizde değişiklikler yapabilirsiniz. Rutini değiştirmek için günlük küçük değişimlerden de başlayabilirsiniz.
Eşimle Cinsel Birliktelik Yaşamıyoruz
Uzun süreli evliliklerde, çiftlerin cinsel hayatının yavaş yavaş ya da zaman zaman eski temposunu kaybetmesi ve bazen tamamen yok olması mümkündür. Bu durumun, fiziksel ya da zihinsel sağlık problemleri, çocuk sahibi olmak, ilaçların yan etkileri, stres, ilişki ya da uyku problemleri gibi birden çok nedeni olabilir. Cinsel hayatta uzun süre devam eden sıkıntılar, çiftlerden birinin dışlandığını ve istenmediğini hissettirebilir. Cinsel terapistler, bu konuda çiftlerin konuşmasının ilk adım olduğunu söyler. Rahatsız edici bir durum olsa da açık iletişim bu konudaki temeldir. Bunun dışında aynı anda yatağa gitmek, birbirine yatak odası dışında da dokunarak, öpüşerek ve sarılarak temasta bulunmak çiftlerin, cinsel hayatını geri kazanmasında yardımcı olacaktır.
Evliliğim Yüzünden Hedeflerime Ulaşamıyorum
Evlilikle birlikte önceliklerimiz de değişir. Eşiniz, çocuklarınız isteklerinizin ve hedeflerinizin önüne geçerek bir numaraya yerleşir. Bu nedenle birçok kişisel fedakarlık ve özveride bulunmanız gerekir. Evliliğin ilk yıllarında, yuvasını inşa etmek ve sürekli kılmak için çabalayan kişi bu durumun farkına varmasa da 10 yılın ardından, hedeflerini yeniden anımsamaya başlar. Bu durum ile başa çıkmak için en önemli şey eşinizden yardım almaktır. Hedeflerinizi, isteklerinizi ve beklentilerinizi net bir şekilde ifade etmek, duygularınızı suçlamadan, kavga etmeden anlatmak, eşinizin de hedeflerini ve beklentilerini dinlemek ile başlayın. Ardından hedeflerinize ulaşmak için bir plan yaparak, bunu eşinizle paylaşın.
Eşime Sabır Gösteremiyorum
Evliliğin ilk yıllarında, eşlerin yaptığı hatalar, yanlışlar kolaylıkla hoş görülür. Zaman geçtikçe, çiftlerin eşlerine gösterdikleri bu hoşgörünün yerini sabırsızlık alır. Bir zamanlar gülüp geçtiğimiz şeyler bize rahatsızlık vermeye başlar. Bu durumla karşılaştığınızda eşinizle rakip değil aynı takımda olduğunuzu anımsayın. Yanınızdakinin hayat arkadaşınız olduğunu fark edin. Yaptığı şeyleri negatif bir bakış açısıyla ele almak ve kötü bir niyeti olduğunu farz etmek yerine, ellerinden geleni yaptıklarını var sayarak, onun da size aynı hoş görüyle yaklaşacağına inanın.
Eşimle Özel Günleri Kutlamıyoruz
İlişkinin ilk yıllarında çiftler çeşitli bahaneler bularak sık sık kutlama yapar. Ancak 10 yılın ardından özel günler bile unutulmaya başlanabilir. Bu noktada, eşinizin sizin sevginizi hissetmeye ihtiyaç duyduğunu ve kutlamaların sembolik olarak sevginizi ifade ettiğini düşünün. Sadece evlilik yıldönümünüzü, çocukların doğum günlerini, işteki terfii, mezuniyetleri de birlikte kutlayın. Hatta hiçbir neden olmaksızın, ilişkinizi ve sevginizi kutlamak adına bir restoranda yer ayırtın ya da eşinize güzel bir yemek hazırlayın. Önemli olanın hala sevgili olduğunuzu hatırlatmak olduğunu unutmayın. Eşinizle daha mutlu yarınlara imza atabilmek için Psikon Psikolojik Danışmanlık Merkezi‘ mizin uzman psikologlarından yardım alabilirsiniz.