Uzun Evliliklerde Tutkuyu Canlı Tutmanın Yolları

Uzun evliliklerde tutkuyu canlı tutmanın yolları

Uzun Evliliklerde Tutku Nasıl Sağlanır?

Uzun evliliklerde cinsel istek, genellikle “yakalanması zor”, “yanlış anlaşılmış” ya da “karmaşık” olarak tarif edilegelmiştir. Ancak uzun yıllardır bu konuda yapılan çalışmalar evli çiftlerin cinsel isteklerini yönetmesi için ana faktörleri belirlemeyi başarmıştır.

Cinsel isteği ve tutkuyu canlı tutmanın faktörleri, kişisel faktörler, kişilerarası faktörler ve toplumsal faktörler olarak üçe ayrılır.

Bu faktörler arasında öne çıkan 5 temel temayı evliliklerde tutkuyu canlı tutmak isteyenler için bir araya getirdik.

BEKLENTİLER

Konu uzun süreli bir ilişki olunca cinselliği olan ilgimiz de ona uygun olarak değişiklikler gösterir. Yaş aldıkça farklı yaşam deneyimleri ile karşılaşırız. Araştırmalara göre bu değişiklikleri normal bulan bireyler cinsel isteklerinde oluşan iniş çıkışları da normal karşılarlar. Ancak bu değişimleri normal karşılamayan kişiler, cinsel isteklerinde iniş çıkışlar olduğunda bunu olumsuz olarak görerek büyük bir stres altına girerler.

Cinsel isteğin yaşam boyu iniş çıkışları olduğu gibi çiftlerden birinde çok diğerinde az olduğu zamanlar da olacaktır. Cinsellikle ilgili beklentilerimizi bu olağan değişiklikleri kabul ederek oluşturursak cinsel isteksizlik durumlarını ilişkimize zarar vermeden atlatabiliriz.

ÖZGÜR İRADE

Eşimize yakın ve bağlı hissetmek, ilişkimiz açısından tatmin olmamız için büyük önem taşır. Ancak bu yakınlığı abartarak bir birey olduğumuzu unutmak ve her an çift gibi davranmak bize zarar verebilir.

Çok sayıda çalışma ilişkide birey olduğunun farkında olmanın ve özgür iradeyi kullanabilmenin ilişkideki tutku ve cinsel isteği artırdığını belgelemiştir. Özgür irade bize düşünce ve hislerimizi eşimizden ayrı olarak da deneyimlememize olanak sunar. Böylece bizi zorlayan duygularımızla kendi başımıza başa çıkabilir ve eşimiz duygusal desteğimize ihtiyaç duyduğunda ona daha fazla yardım edebiliriz.

DUYARLILIK

Bir ilişkide eşimizin neyi istediğini ya da neye ihtiyaç duyduğunu biliriz. En basitinden en sevdiği yemeği, en sevdiği müziği, ilgisini çeken haberleri veya  stres altında olduğunda nasıl rahatladığını biliriz. Yapılan çalışmalara göre cinsel istek söz konusu olduğunda eşimiz hakkında bildiğimiz şeylerle ne yapmayı tercih ettiğimiz önemlidir.

Cinsel ilişki esnasında eşiniz mutlu etmek ve tatmin olmasını sağlamak için özel çaba sarf ederseniz bu cinsel isteğin devamlılığını sağlar. Siz çok da havasında hissetmediğiniz halde eşinizi mutlu edeceğinizi bildiğiniz için ona ayak uydurursanız cinsel isteğiniz kesintiye uğramaz. Elbette bu durum her iki eş için de geçerli ve karşılıklı olmak durumundadır.

KİŞİSEL GELİŞİM

Kişisel gelişme, büyümenin getirdiği olanakları kucaklamak demektir. Cinsel hayat söz konusu olduğunda kişisel gelişme yeni yerler, farklı deneyimler ve bazen minicik de olsa değişik kıyafetler anlamına gelebilir.

Birçok çalışmaya göre cinsel isteği yüksek çiftler, cinsel hayatlarında ufacık da olsa değişiklikler yapan kişiler olarak belgelenmiştir. Yatak odası dekorasyonundan farklı kıyafetlere dek uzanan ve size doğru gelen değişiklikler ile ilişkinizi canlı tutmanız olasıdır.

EŞİTLİK

Araştırmalara göre bir ilişkide iki taraf ne kadar eşitse ilişkilerindeki cinsel istekte aynı oranda yüksektir. Bu eşitlik kişilerin ilişkiye olan katkıları olarak anlaşılmalıdır. Eğer kişilerden biri ilişkiye daha çok katkı sağladığını düşünüyorsa burada bir güç dengesizliği oluşur ve bu da cinsel isteği olumsuz yönde etkiler.

Eşitlik her alanda aynı şeyleri yapmak anlamanı gelmeyebilir. Biri çamaşırları yıkarken diğeri mutfaktan sorumlu olabilir. Ya da bir taraf ev içindeki işleri hallederken diğer taraf ev dışındaki sorumlulukları yerine getirebilir. Önemli olan her iki tarafında kendi açısından ilişkilerine ve yaşantılarına katkı koymasıdır.